Reşadiye Mutlu Sonlu Masöz

Kendini toplayarak ayaklarını durağan durmaya zorladı, bir Reşadiye Mutlu Sonlu Masöz an için, dengesini sağlamak istercesine olduğu yerde sallandı ve o sırada biyonik devreleri izinsiz bir müdahale uyarmasında bulunmuş oldu. Cinder kendi düşünceleri ve bedeni üstündeki hâkimiyetini geri kazanırken, yazı da gözlerinin önünden silindi. Sihirbaz onu kontrol altına almakta başarısızlığa uğramışken, Cinder’ın dikkati iki ayrı yere uzanmıştı ve kendi Aycı yeteneği de sihirbaza karşı savaş veriyordu. “Demek doğruymuş,” dedi sihirbaz.

Cinder’ın üstündeki basınç hissi azaldı, kulak zarlarında bir çınlama hissetti ve sonra artık, yine kendi zihnindeydi.  Kendini nefes nefese kalmış, sanki tüm bir kıtayı koşturmuş gibi hissediyordu. “Kusuruma bakmayın fakat denemem gerekiyordu.” Sihirbazın beyaz dişleri parıldadı. Cinder’ın Thorne kadar kolayca kontrol altına alınamaması gerçeğinden pek etkilenmiş görünmüyordu. Ve Cinder’ı çevreleyen yedi adam kadar kolayca kontrol altına alınamamasından. Kalbi tekleyen Cinder, en yakınındaki adamı süzdü.

Koyu sarı saçlı bir adamdı ve şakağından çenesine kadar uzanan bit yara izi taşıyordu.  Cinder kendini sakinleşme zorladı, çaresizlik duygusunu bir yana ittirdi ve zihnini adam doğru uzattı. Insanın zihni, o güne kadar Aycı yeteneği ile dokunduğu kimseninkine benzemiyordu. Thorne’unki gibi açık ve odaklı, Alak’ınki şeklinde kararlı, Emilie’ninki gibi uyuşmuş yada subaylarınla gibi gururla yahut endişeyle dolu değildi. Adam bir hayvanın zihnine sahipti. Dağınıktı, vahşiydi ve ilkel içgüdülerle öfke içindeydi. Öldürme arzusu, beslenme ihtiyacı, sürü içinde hangi konumda durduğu ve onu iyi mi yükseltebileceğine odaklıydı.

Reşadiye Mutlu Sonlu Masöz

Öldür. Ye. Parçala. Cinder ürpererek, zihnini adamdan geri çekti. Sihirbaz yine kıkırdadı. “Evcil hayvanlarımı nasıl buldun?  İnsanlar arasına bu kadar kolayca karışabilmeleri fakat  istendiğinde hızla birer canavara dönüştürülebilmeleri etkileyici, değil mi? “Onlar senin denetimün altında,” dedi Cinder. “Beni utandırıyorsunuz. Ben sadece onları, doğal içgüdülerini açığa çıkarmaya teşvik ediyorum.” “Hayır. Kimse-hatta hayvanlar bile bu türden içgüdülere sahip değildi. Belki avlanmak ve kendini korumak olabilir ama senin meydana getirdiğin, onları birer canavara dönüştürmek.”

“kim bilir onlara genetik birtakım müdahaleler yapılmış olabilir.” Sanki suçüstü yakalanmış da bundan keyif alıyormuş şeklinde, sözünü bir başka kıkırtıyla tamamladı. “ama endişelenmeyin bayan Linh. Size zarar vermelerine izin vermeyeceğim. O zevki kraliçeme bırakmak isterim. Ne yazık ki arkadaşlarınıza erişince…” Askerlerden ikisi öne çıktı ve Cinder’ın dirseklerini kavradı. “Onu opera binasına gdolayın,”   dedi   sihirbaz. “Ben   de Yüce Majestelerine Michelle Benoit’nın sonucunda bir işe yaradığını bildireyim.”