Reşadiye Evde Masaj Hizmeti Esra Hanım

Reşadiye Evde Masaj

Reşadiye Evde Masaj “Hadi itin.” “Ben… Ahh, acıyor. Acıyor.” “İtin. Kafasını görebiliyorum.” “Öyle mi?” Miranda başını kaldırmaya çalıştı. “Şşşt, boynunu bükme, ” dedi Leydi Rudland. “nede olsa aslabir şey göremeyeceksin. İnan bana.” “Ikınmaya devam et, ” dedi doktor. “Çalışıyorum. Çalışıyorum.” Miranda dişlerini sıktı ve ıkındı. “Geldi mi?… Görebiliyor…” Birkaç derin nefes aldı. “Cinsiyeti ne?” “derhal derhal söyleyemem, ” dedi hekim Winters. “Bekle. Bir dakika… İşte tamam.” Kafası çıkınca ufacık bedeni de çabucak kayıp çıkıvermişti. “Bu bir kız.” “Öyle mi?” Miranda soluklandı. Bitkin bir iç çekti. “elbette öyledir. Her zaman Turner ne isterse, o olur aslına bakarsan.” doktor bebeğe bakarken Leydi Rudland kapıyı açtı ve kafasını hole uzattı. “Turner?” Turner başını kaldırdı, yüzü bitkindi. “sonlandı, Turner. Kız. Bir kızın oldu.” “Kız mı?” Turner’ın sesi yankılandı. Holdeki uzun bekleyiş onu tüketmişti, ortalama tüm bigün sancı içindeki karısının çığlıklarını dinledikten sonrasında sonlanmış olduğine pek inanamıyordu, baba olmuştu.

Reşadiye Evde Masaj

Reşadiye Evde Masaj “Çok güzel bir kız” dedi anası. “Her yönüyle mükemmel.” “Kız, ” dedi Turner yine, merak içinde kafasını sallayarak. Gece süresince yanında kalan kız kardeşine döndü. “Bir kız. Olivia, bir kızım oldu!” sonrasında onu kucakladı, ikisi de şaşkındı. “Biliyorum, biliyorum.” Olivia bile gözlerindeki yaşları tutmakta zorlanıyordu. Turner onu bir kere daha sıkıca sardıktan sonra dönerek annesine baktı. “Gözleri ne renk? Kahverengi mi?” Leydi Rudland’ın yüzüne keyifli bir gülümseme yayıldı. “Bilmiyorum, yaşamım. Bakmadım bile. Bebeklerin gözleri çoğu zaman farklı renk olur. Muhtemelen bir süre daha kati olamayız.” “Kahverengi olacaklar, ” dedi Turner kati bir üslupla. Olivia birden farkına vardı ve gözleri büyüdü, “Onu seviyorsun.”

“Ne dedin sen?” “Onu seviyorsun. Miranda’yı seviyorsun.” Garipti fakat daha bu sözü ağzına alırken boğazcaında hissettiği daralma bu kere olmamıştı. “Ben – ” Turner duraksadı, büyük bir şaşkınlık içinde ağzı açık kalmıştı. “Onu seviyorsun, ” diye yineledi Olivia. “Sanırım öyle, ” dedi Turner hayretle. “Onu seviyorum. Miranda’yı seviyorum.” “Bunu fark etmekte geç bile kaldın, ” dedi anası birazcık küstahça. Turner şimdi iyi mi da rahat hissettiği mevzusunda hayrete düşmüş bir şekilde oturuyordu. Bunun farkına varması niçin o denli uzun süre almıştı?