Reşadiye Mutlu Son

Reşadiye Mutlu Son

Reşadiye Mutlu Son

Çalışkan bir arı gibi hazır bekleyen ve iştahı kabaran Louise,

devir tesliminin kazancından yararlanmaya çoktan hazırdı. Reşadiye Mutlu Son

Arzularıyla kuvvetle dürtülüp, benden de cesaret aldığından o

zavallıyla bir denemeye girişme riskini göze almaya karar

vermişti. Dick de bu arada, aletinin tellerini son olarak perdeye

akortlamak ve zevkin ilkelerini istendiği şeklinde işleme

koymakta kullandığımız tüm uyarılar yardımıyla Louisa’nın

amacına uygun halde asilce alevlenmişti. Böylece onu

şişiren kan ve özsuyuyla patlamaya hazır dimdik ve gerilmiş bir

biçimde bekliyordu. İnanın madam o manzarayı asla unutmam.

Louisa, kendini böyle davetkâr sunan o güzelliği kendine

çekerek yatağa doğru ilerlemeye başladı. Dick de

içgüdülerinin kışkırtması ile onu ilgiyle izledi ve arzunun

muhteşem aracını ellerine teslim etti.

Yatağın kenarına gelen Louisa, yavaşça sırtüstü uzandı,

elindekini sıkıca tutarak, giysilerinin de uygun halde yukarı

sıyrılmasına dikkat etti. Oluşturulan ve yukarı yükselen bacakları

aşkın hazinesinin dış manzarasını apaçık ortaya seriyordu.

Gül dudaklar savaş meydanını öyle belirgin gösteriyordu ki,

bir aptalın bile bunu görememesi doğaya aykırıydı. Elbet

Dick de bu noktayı kaçırmadı. Louisa, artık herhangi bir

oyalanma veya gecikme için fazlasıyla sabırsızlandığından,

Reşadiye Mutlu Son

kabzanın ucunu sadakatle yönlendirdi, sonrasında o doymak

bilmez iştahının hırsıyla, giriş hamlesini karşılayıp

desteklemek için ileri atılmış olduğunda ki şiddet sonucu Louisa

acıyla haykırdı. Dayanılmaz derecede canı yanmıştı,

bayılacak gibiydi fakat artık çok geçti. Fırtına kopmuştu ve

Louisa’nın üstünde ona yol vermesi için büyük baskı vardı.Reşadiye Mutlu Son

Güçlü makine avantajlarını ve üstünlüğünü artık öyle

cömertçe hissediyordu ki, hazzın o dayanılmaz iğnelerini

içinde öyle bir hissediyordu ki çılgına döndü ve gitgide daha

vahşileşti. Narin Louisa için endişelenmeye başladım. Fakat

Dick, bu korkunç birleşme anında, kendinden çok daha farklı

görünüyordu, önceden anlam veya ifadeden yoksun olan

yüzünde yaptığı işin önemini kavradığını gösteren bir anlatımbelirmişti. Kısacası aptalca oyunlar oynanacak biri değildi

artık. Asıl hoş olan şeyse, benim ona karşı bir tür saygıyla

karışık ilgi duymamdı, hareketlerinin onu kattığı estetik

mükemmeldi. Gözleri kıvılcım saçıyor, yüzü ona başka bir

canlılık katan heyecanlarla parlıyor, dişlerini sıkıyor, tümgövdesi köpürmüş, dizginlenemez bir coşkunlukla

çalkalanıyor. Hepsi o candan içgüdülerin onda yarattığı

yenilmez şiddeti açığa çıkarıyordu. Önüne çıkan her şeyi